Etiketler

30 Aralık 2015 Çarşamba

Bilinen İlk Türkümüz

Bilinen İlk Türkümüz


Türküleri hep sevmişimdir. Çünkü bizimdir, öz be öz Türkündür. Mayası bizdendir. Yaylaya ne zaman gitsem; bir ağaç altına uzansam kulağıma bir hep bir türkü çalınır. Bu öyle bir türküdür ki uzaklardan, çok uzaklardan gelir; ama aslında geldiği yer yabancı değildir  Ata Yurdumuz olan Türkistan(Orta Asya)’dan  gelir. Kulağımda çınlarken her türküde olduğu gibi hüzün saklıdır dizelerinde. Yaşanmışlıkların acısını fısıldar kulağıma, ruhuma bir şeyler anlatmaya çalışır. Duy beni, hisset beni diye haykırır…

Kulağıma ne zaman çalınsa hep ruhumda derin izler bırakan bu türkü Türklerin bilinen en eski türküsü olup bir ağıt(sagu) şeklindedir. M.Ö 119 Yılında Çinliler ile girdikleri savaşı kaybeden Hunlar, Ordos Bölgesi’nin kuzeyindeki topraklarını kaybedince yaktıkları bu ağıt(Sagu)  Çin kaynaklarında yazılıdır. Bugünkü Türkçemize tercümesi şu şekildedir:

Yen-çi-san dağını kaybettik.
Kadınlarımızın güzelliğini aldılar.
Si-lan-şan yaylalarını kaybettik,
Hayvanlarımızı üretecek yeri aldılar.[1]

         Acaba diyorum dünyada Türklerden başka hangi devletin edebiyatında yaşanmışlıkların hüzün dolu sesi bu denli yankılanır….

Kaynakça
ATSIZ Hüseyin Nihal, Türk Edebiyatı Tarihi, Ötüken Neşriyat, s.84.
BANARLI Nihat Sami, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, MEB Yayınları, s.145.




[1] Nihat Sami BANARLI, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, MEB Yayınları, s.145; Hüseyin Nihal Atsız, Türk Edebiyatı Tarihi, Ötüken Neşriyat, s.84.

1 yorum:

  1. Tanrı Dağlarının zirvesini dünya gözüyle görmeden göçersem bu dünyadan, gözlerim açık gider. 🇹🇷🐺🇹🇷👍❤️❤️❤️

    YanıtlaSil