Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?

Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?(ATSIZ)

Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;

Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden(ATSIZ)

Şiir okuyacağım.Dinlemeye geliniz...

Çok da alkış istemem: İncinmesin eliniz!(A.Nihat Asya)

OKU,BEĞEN,PAYLAŞ

DESTEK OL...

Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var

Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.(Fuzuli)

Etiketler

31 Aralık 2015 Perşembe

Betik Tanıtımı: Kurt Totemi



    Merhaba kitap kurtları! bu yazımda sizlere Çinli Yazar Jian Rong'un bir betiğini tanıtacağım. Betiğin orjinal adı ''Wolf Totem'' olup Türkçemize Avdi Pardo tarafından; ''Kurt Totemi'' adıyla çevrilen ve Doğan Kitap tarafından basılan bu olağanüstü eserde kahramanımız Bejingli(Pekinli) bir öğrenci olan Chen Zhen'in Çin Hükümeti tarafından İç Moğolistan olarak adlandırılan bölgedeki Olonbulag'a göçer Moğolların yanına ''Yerinde Öğrenme Metodu'' kapsamında gönderilmesini ve ilerleyen zamanda moğol kültürünü, doğayı ve kurtları yakından tanımasını, Moğolistan bozkırlarında vakit geçirdikçe değişen değer yargılarını konu ediyor.


   Kahramanımızın, yaşlı Moğol bilgesi ile aralarında geçen konuşma sonrasında, Chen Zhen'in  tarım toplumundan geldiği için önceden kurtlara hiç hoş gözle bakmadığını ve onların zararlı olduğunu düşündüğünü  şimdi ise aslında kurtların zararlı olmadığını, tam tersine yararlı olduğunu ve  kurtların doğanın dengesini korumaya çalıştıklarını kavramasıyla birlikte düşüncelerindeki   bu değişimin beraberinde getirdiği tarihsel gerçeklerin de farkına vardığını görmekteyiz.

  Peki neydi bu tarihsel gerçeklik? Neden bozkır toplumları savaşta tarım toplumlarına üstün geliyordu ve bunun Olonbulag'ın Kurtları ile alakası neydi? Tüm bu sorularınızın cevabı bu betikte.

Kitapla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

İyi Okumalar...





TRT Belgesel'in En İyi Programları

  Trt'nin belgesel kanalı olan Trt Belgesel'de yeni yayın kuşağında yayınlanan ve en çok izlenen programlarını sizler için derlerdik...

1). İnsan Doğaya Karşı


    Trt Belgesel kanalında yayınlanan kuşkusuz en iyi program olan Bear Grylls ile İnsan doğaya karşı'da zorlu doğa koşullarında ayakta kalmaya çalışıyoruz. Program sunucusu olan Bear Grylls, Dünyanın çeşitli bölgelerinde zor durumlardan kurtulmaya çalışıyor. Bunu yaparken sizin asla yiyemem dediğiniz şeyleri o afiyetle yiyor... 

2). Temizlik Hastaları


  Obsesif Kompulsif Bozukluk tanısı konmuş kişilerin oluşturduğu bir temizlik ekibi kendilerini İngiltere’yi daha temiz bir yer yapmaya adar ve bu amaçla gerek evleri, gerek kamuya ait alanları temizlemeye koyulur.

3). Kılavuz


  Hakan Çalışkan liderliğindeki çaylaklarımızın doğa ile imtihanını konu edinen Kılavuz programı, Türkiye'nin vahşi doğada hayatta kalmayı konu edinen ilk belgesel programıdır. Bakalım çaylaklarımız Kılavuz’un hayatta kalma formülü yerine getirebilecekler mi?

4). Yok Olmadan Keşfet 


   “Bir doğa bilimci olarak hayvanların korunması için araştırma yapıyorum keşiflerim sırasında büyük riskler alıyorum.”  diyen, Akademisyen ve Doğa fotoğrafçısı Çağan Şekercioğlu sayısız ödül kazanmasına sebep olan bilimsel araştırmalarının ve çalışmalarının ışığında yok olmadan keşfedilmesi gereken güzelliklerin izini sürdüğü programını kaçırmamanızı öneririz.

6). Annemden Uzakta Rikki Roath


   Amerikalı gezgin Rikki Roath, Türkiye’yi karış karış dolaşarak yaşadığı benzersiz deneyimleri seyirci ile paylaşıyor.

Peki ya sizin en beğendiğiniz program hangisi?

Yorumlarınızı bekliyorum











30 Aralık 2015 Çarşamba

Kar yağışından blogumuzda nasibini aldı

Malum havalar soğuk ve kar yağışlı.Bu havalardan Bloğumuzda nasibini aldı :-)

Bilinen İlk Türkümüz

Bilinen İlk Türkümüz


Türküleri hep sevmişimdir. Çünkü bizimdir, öz be öz Türkündür. Mayası bizdendir. Yaylaya ne zaman gitsem; bir ağaç altına uzansam kulağıma bir hep bir türkü çalınır. Bu öyle bir türküdür ki uzaklardan, çok uzaklardan gelir; ama aslında geldiği yer yabancı değildir  Ata Yurdumuz olan Türkistan(Orta Asya)’dan  gelir. Kulağımda çınlarken her türküde olduğu gibi hüzün saklıdır dizelerinde. Yaşanmışlıkların acısını fısıldar kulağıma, ruhuma bir şeyler anlatmaya çalışır. Duy beni, hisset beni diye haykırır…

Kulağıma ne zaman çalınsa hep ruhumda derin izler bırakan bu türkü Türklerin bilinen en eski türküsü olup bir ağıt(sagu) şeklindedir. M.Ö 119 Yılında Çinliler ile girdikleri savaşı kaybeden Hunlar, Ordos Bölgesi’nin kuzeyindeki topraklarını kaybedince yaktıkları bu ağıt(Sagu)  Çin kaynaklarında yazılıdır. Bugünkü Türkçemize tercümesi şu şekildedir:

Yen-çi-san dağını kaybettik.
Kadınlarımızın güzelliğini aldılar.
Si-lan-şan yaylalarını kaybettik,
Hayvanlarımızı üretecek yeri aldılar.[1]

         Acaba diyorum dünyada Türklerden başka hangi devletin edebiyatında yaşanmışlıkların hüzün dolu sesi bu denli yankılanır….

Kaynakça
ATSIZ Hüseyin Nihal, Türk Edebiyatı Tarihi, Ötüken Neşriyat, s.84.
BANARLI Nihat Sami, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, MEB Yayınları, s.145.




[1] Nihat Sami BANARLI, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, MEB Yayınları, s.145; Hüseyin Nihal Atsız, Türk Edebiyatı Tarihi, Ötüken Neşriyat, s.84.

24 Aralık 2015 Perşembe

Eski Kağıt Para Koleksiyonculuğu Yapacaklara Tavsiyeler

Eski Kağıt Para Koleksiyonculuğu

Kendinize bir hobi edinmenizin vakti geldiğini düşünüyorsunuz ve aklınıza ilk gelen şey; eski kağıt para koleksiyonculuğu oldu. Ama nereden başlayacaksınız? Bu yazımızda aslında işte tam da bu soruya yanıt veriyoruz. Koleksiyonculuğa yeni başlayanlara, 5 adımda eski kağıt para koleksiyonculuğuna dair bilinmesi gerekenleri öğretiyoruz:

1).Para Katoloğu Edinin.
Kağıt para koleksiyonculuğu yapmak isteyenlerin öncelikle yapması gereken şey kendilerine bir para katoloğu satın almaları olacaktır. Eski paraları ve bunların özelliklerini tanımak için para kataloğu edinmeniz gereklidir. Denizcilikte pusula ne kadar önemliyse eski para koleksiyoculuğunda da Para Kataloğu o derece önemlidir.

2).Terimleri Öğrenin.
            Eski kağıt para koleksiyonculuğu yapmak isteyenler mutlaka terminalojiyi bilmek zorundadırlar. Koleksiyonerlik terimlerini bilmeniz şarttır. Çil, Çil Altı, Radar Para gibi terimleri bilmeniz kendi yararınızadır. Koleksiyonerlik terimlerini bilmezseniz hem kaliteli bir koleksiyon oluşturacak parçaları biraraya getiremez hemde değeri 5 kuruş etmeyecek paralara büyük meblalar ödeyerek sahip olursunuz.Yani en basit ifadesiyle bi güzel kazıklanmış olursunuz...

3).Alan Belirleyin.

Eski kağıt para koleksiyonculuğu'na başlayanların yapması gerekenlerden birisi de hangi alanda para biriktirmek istediğine karar vermesidir. Yani alan belirlemektir. Alanınız, Osmanlı Devleti zamanında çıkan eski kağıt paralar veya Cumhuriyet Döneminde çıkan eski kağıt paralar olabilir.
Not:Uzman koleksiyoncular kesinlikle tek bir alana yoğunlaşırlar bilginize...

4). İnternet Sitelerini Takip Edin.

Eski kağıt para koleksiyonuluğu konusunda sizi geliştirebilecek internet sitelerini, blogları ve sosyal medya gruplarını takip edin. Eski para alış verişi yapan sitelere göz atın. Kısacası teknolojiyi verimli  kullanmaya çalışın.

5). Uzman Koleksiyonerleri Dinleyin
Uzmanların tavisyeleri doğrultusunda koleksiyonunuzu oluşturmaya başlayın. Ömrünü eski kağıt para koleksiyonculuğu'na adamış uzmanların tavsiyelerinden ayrılmayın ve kendinizi sürekli geliştirin.
  Koleksiyonunuza dahil edeceğiniz kağıt paraların seri numaraları A0 ile başlayanları tercih edin. Kağıt parada katlama izi, yırtılma vb gibi hasarlar olmasın ve bu para piyasada az bulunan bir para olsun.
Not: Eski kağıt para koleksiyonculuğunda önemli olan kağıt paranın eski tarihli olması değildir.Paranın piyasada az basılmış olmasıdır.


Yazımızla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.

Hoşçakalın...




Betik(Kitap) Tanıtımları

TOZLU RAFLAR
Merhaba sevgili kitap kurtları, blogumdaki bu ilk yazımı betik (kitap) tanıtımlarına ayırdım. Bu yazı diğer kitap tanımı yazılarından içerik açısından farklı olacak. Bu ve diğer yazılarımda genelde popüler kültürün dayattığı bestseller tarzındaki kitaplara hiç yer vermeyeceğim ve tanıtacağım kitaplar Türk kültürüne hizmet etmiş, basımı tükenmiş ya da popüler kültür malzemesi olmadığından adı sanı pek duyulmamış, sadece ilgilenenler tarafından bilinen baş tacı eserleri tanıtacağız.

Yazılarımda tabi ki yeni çıkan ve kendimce değerli bulduğumuz kitaplara da yer vereceğim. Şimdiden sorularınızı duyar gibiyim. Kitabın değerini ne belirleyecek derseniz? Tabi ki Türk kültürüne hizmet etmesi belirleyecek. Tarihten Coğrafyaya, Coğrafyadan Edebiyata, Edebiyattan Arkeolojiye ve adını saymakla bitiremeyeceğimiz alanlara dair kitap tanıtımlarım olacak.

Temel amacım tozlu raflarda kalan kitapları gün yüzüne çıkarmak ve popülist dünyamızda kendi kültürümüze hizmet etmiş kitapların hak ettiği değere ulaşması ve okuyucularımızı nitelikli kitaplarla buluşturmaktır.
Bu yazımda Tarih alanında hepsi birbirinden değerli kitaplara yer vereceğim. Tarihi , dizilerin  ve sinema filmlerinin ticari kaygıları için çarpıttıkları, entrika ve  karmaşık ilişkiler yumağı haline getirdikleri senaryolarından değil; hepsi alanında uzman tarihçilerin kaynaklara dayalı, bilimsel ve objektif bakış açılarından süzülüp gelip damla damla oluşan bilgi dolu eserlerinden öğreneceğiz. Haydi, tarih severler başlıyoruz:     

 

Lev Nikoloyeviç Gumilev – Hunlar 

      Rus Tarihçi Prof. Dr. Lev Nikoloyeviç Gumilev’in uzun araştırmalara dayanarak yazdığı ve bilim dünyasında Hunların bir Türk kavmi olduklarını bilimsel delillerle ortaya koyan bu eserde Hun Türkleri'nin tarihi ve kültürü ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir. Eser Selenge Yayınları tarafından basılmıştır.

   
Ahmet Taşağıl - Gök-Türkler I-II-III
        Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Taşağıl tarafından, Çin kaynaklarına dayanarak kaleme aldığı ve Göktürk Devleti’nin siyasi tarihini ve kültürünü anlattığı bu eser Türk Tarih Kurumu tarafından basılmıştır.

 

Osman Turan – Selçuklular Zamanında Türkiye

        Tarihçi Prof. Dr. Osman Turan tarafından kaleme alınan bu eserde; Anadolu'nun fethi ve Türkleşmesi,Türkiye Selçuklu Devleti’nin kuruluşu, diğer Türk beylikleri ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin zayıflamasıyla başlayan Moğol istilası konu edinilmiştir. Selçuklu tarihçileri arasında bir üstat kabul edilen Osman Turan’ın bu eşsiz eseri Ötüken Neşriyat tarafından basılmıştır.



    
Halil İnalcık - Devlet-i Aliyye

    Tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık tarafından kaleme alınan bu eserde; Osmanlı Devleti’nin küçük bir beylikten nasıl güçlü bir imparatorluğa dönüştüğünü anlatıyor. Türkiye’de ve Dünyada ‘‘Hocaların hocası’’ olarak anılan Halil İnalcık ülkemizin yetiştirdiği en önemli Tarihçilerimizdendir. Bu önemli eseri Türkiye İş Bankası Kültür ve Yayınları tarafından basılmıştır.

    

İlber Ortaylı - İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı tarafından kaleme alınan bu eserde; Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. Yüzyılda modernleşme süreci ve Osmanlı toplumunda meydana gelen değişimler ve bu değişimlerin yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne etkilerini anlattığı bu eser Timaş Yayınları tarafından basıldı.

  Not: Yukarıda tanıtmaya çalıştığım bu kıymetli eserlerin diğer baskıları başka yayınevleri tarafından da yapılmış olabilir. Ben kendi kitaplığımdaki kitapların baskılarının yapıldığı yayınevlerini baz alarak ve merak edenlerin kitaplara daha kolayca ulaşabilmeleri için böyle yazdım.
 Herhangi bir reklam amacıyla hareket edilmemiştir
Saygılarımla İyi Okumalar…